İçeriğe geç

Gelin bohçası kime ait ?

Gelin Bohçası Kime Ait?

Hayat, bazen bir gelin bohçası gibi gelir insana. İçinde pek çok şey barındırır; umutları, hayalleri, beklentileri ve sonunda da beklenmedik hayal kırıklıklarını… Kayseri’deki evimde, bu akşam evimizdeki odaya düşen loş ışık altında, eski defterimin sayfalarını karıştırarak, bir zamanlar bana ait olan bir gelin bohçası hikâyesini hatırladım. Hem de ne hikâye!

Hayal Kurduğum O An

Yazın son günleri, tarlada başaklar sararmaya başlamıştı. Evin annesi, “Bohçan hazır mı?” diye sormuştu, elinde o eski bohçayı tutarken. O zamanlar, gelin olma düşüncesi bana ne kadar uzak geliyorsa, bir o kadar da büyülüydü. Kayseri gibi bir şehirde, gelenekler hayatın her köşesinde var. Her şey, bir çeyizle başlar, bir bohçayla sona erer. O bohçanın içi, sadece kumaşlardan değil, sevdalı gözlerden, sabırla dokunan dikişlerden, annelerin dualarından ve gelecek hayallerinden de oluşur.

Annemin bana sıkça söylediği “Bohçayı sana hazırlamak istiyorum, oğlum” cümlesi, yıllarca kulağımda çınladı. O bohça, bana her zaman bir geleceğin habercisi gibi gelmişti. Belki de o yüzden, bir gün o bohçayı gerçekten elime alacağımda neler hissedeceğimi çok merak etmiştim.

İçindeki Duyguların Karmaşası

Bir gün, tam da o kadar beklediğim an geldi. Evde her şey hazırdı. Bohçam da hazırdı, fakat bu kez bohçanın içindeki hisler çok farklıydı. O hayalini kurduğum, içinde gelinlik ve mutlu bir geleceğin yer aldığı bohçanın içinde, beklediğimin tam tersi bir şey buldum: korku, belirsizlik ve unutulmuş hayaller…

Gelin bohçası, annemle hazırladığım son eşyaların arasına sıkıştırılmıştı. O bohçaya her şeyin sığabileceğini düşünmüştüm. Oysa ki bohçanın içinde sığamayacak çok fazla şey vardı. İçimi sardı, düşüncelerim karıştı. Hayal kırıklığım, bir çeyiz kutusunun ağzından fırlayan kırık dökük parçalar gibi her yana savruluyordu. O hayalini kurduğum bohça, aslında bambaşka bir hikâyenin parçasıydı.

Annemin o kadar telaşla hazırladığı bohçanın, bana ait olmadığını düşündüm. “Peki, o zaman gelin bohçası kime ait?” diye sorarak boğazımda bir düğüm oluştu. O bohçanın içinde yalnızca annemin hayalleri var gibiydi. Peki, ya benim hayallerim? Benim ruhum, bu bohçaya ne zaman girecekti?

Bir Gece Boyunca Düşünceler

O gece, odamda yalnız başıma otururken, geleneksel Kayseri sokaklarının sesi camdan içeri süzüldü. Bahçede kurumuş otların kokusu burnuma geldi. Bazen, geçmişin kaybolmuş sesleri ve yıllarca duyulmayan duygular geri gelir. O gece de öyle oldu. Gelin bohçası, belki de sadece bir semboldü; ama bana göre içindeki o anlam, yıllarca düşünmediğim kadar derindi.

Gelin bohçası, sadece evlilik ve birlikte bir hayat kurma arzusunu simgeliyor gibi görünse de, aslında bir kadının ruhunu anlamanın, onun içinde kaybolan hayallerini bulmanın bir yoluydu. Ve o bohça, benim için şimdi çok farklı bir anlam taşıyor. Yıllarca, o bohçanın içinde mutluluğu ve geleceği bulacağımı sanmıştım. Fakat bazen, sadece anı yaşamak, o anın içinde kaybolmak gerekir. İşte o zaman, bohça sadece bir anlamdan ibaret olmaz. Bohçanın anlamı, senin ona kattığın duygularla şekillenir.

Bohça ve Benden Gerçek Hayatın Ta Kendisi

Saatler geçtikçe, düşündükçe, içimdeki boşluk daha da büyüdü. Yıllarca annemle birlikte hayalini kurduğum bohça, aslında bir bakıma, hepimiz için gerçek olanın sadece bir yansımasıydı. Anlatmak istediğim şey, bazen ne kadar plan yaparsak yapalım, hayatın bizi nereye götüreceğini tahmin edemeyiz. Bir zamanlar o gelin bohçasına tutunarak mutlu olacağımı düşündüm. Ama aslında, o bohçanın içindeki her şeyin, yavaşça kaybolan hayallerin bir yansıması olduğunu fark ettim.

Bohçayı son bir kez açıp, elime aldım. Bir daha hiç açmamaya karar verdim. Çünkü o bohçanın bana ait olduğunu artık biliyordum. Gelin bohçası, sadece annemin ya da babamın değil, benim de hayallerimi ve korkularımı içine almıştı.

Sonuç

Hayat bazen planladığımız gibi gitmez. Bazı duyguları zamanında anlamayabiliriz. Ancak bir gün, o yanlış anlamlar ve kırık dökük hayallerin birleştiği noktada, doğruyu buluruz. Gelin bohçası kime ait sorusunun cevabı, aslında çok basit: Hayat, kendimize ait. Ve biz, tüm duygularımızı içinde taşıyan bohçayla baş başa kalırız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
ilbet giriş